Yaz mevsiminin sona ermesi ile birlikte ruh hali ve davranışlarda bir takım değişiklikler meydana gelir. Genellikle sonbahar/kış aylarında güneş ışığının azalmasıyla birlikte başlayan ve ilkbahar/yaz aylarında remisyona giren yineleyici bu depresif bozukluğa Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu diyoruz. Mevsim geçişlerinde kısa süreli olarak herkes etkilenebilir. Bu durumun bir hastalık olarak adlandırılması ise bunaltı, sinirlilik, tahammülsüzlük, isteksizlik, keyifsizlik, zevk alamama, sebebi bilinmeyen vücut ağrıları şeklinde depresif belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi, gündelik hayatında işlevselliğin azalmasının tespiti ile mümkündür. Yapılan çalışmalarda bu hastalığın bireylerin %10’unu etkilediği yönünde sonuçlara ulaşılmıştır. Ağırlıklı olarak kadın cinsiyette görülür. Ters vejetatif semptomlar olarak adlandırdığımız uyku ve iştahta artış ile birlikte seyreder. Mevsimsel duygudurum bozukluğu ile kişinin iş gücü kaybı olur. Yaşam kalitesi bozulur.
Tedavisinde yeni nesil antidepresanlar, ışık tedavisi veya psikoterapi kullanılır. Yaşam tarzı değişiklikleri, sirkadyen ritmin düzenlenmesi de fayda sağlayacak davranışçı yöntemlerdir. Tedavi süreci uzun vadede düşünüldüğünde en etkin yöntemin hastalığın tekrarını da önlemek adına psikoterapi ile sağlanacağı söylenebilir. Her sonbaharla birlikte kendinizde depresif belirtileri farkediyorsanız mutlaka alanında uzman kişilere başvurun, sonbahar ve kış mevsimlerinin de keyfini çıkarın.